top of page
The Jupiter from space showing all they beauty. Extremely detailed image, including elemen

ASTROLOJİK DANIŞMANLIK

Hepimiz biricik haritalarımızla bir burcun içine hapsolamayacak kadar engin özelliklere sahibiz. Bugün Vedik astrolojinin derin deryasına dalmaya cesaret etmiş biri olarak, 12 burcun içinde 27 nakşatra, sabit yıldızlar ve tüm bunların birbirleriyle ilişkilerini bir haritada gözlemledikçe, evrenin derin bilgeliğine olan hayranlığım katbekat artıyor. Belki de en basit tanımıyla doğduğumuz anda, doğduğumuz yerle ilişkili gökyüzünün fotokopisi olarak düşünebileceğimiz haritamız, çocukluğumuzu, anne-babamızı, potansiyel kariyerimizi, parayla ilişkilerimizi, sağlığımızı, evlenme ihtimalimizi, mutluluğumuzu, yani kısacası hayatımızdaki olası tüm potansiyelleri içinde barındırıyor. Ancak beni en çok çeken yanı, kendimizi tanımamız için çok sağlam bir altyapı sunuyor olması…  

NATAL HARİTA (Doğum Haritası)

Bir haritaya bakarak kişinin güçlü ve zayıf yanlarını, kendine abartarak güvendiği ya da güvenmesi gereken yerde güvenemediği taraflarını, hangi alanlarda hedeflerini daha rahat gerçekleştirebileceğini ya da hangi konularda kaybolmuş hissedip danışacağı birilerine ihtiyaç duyacağını görebiliyoruz. Bunca yıldır koçluk ve danışmanlık yapan biri olarak bir haritayla koçluk yapmanın sonuçları nasıl hızlandırdığına şahit olmak çok heyecan verici. Harita kişinin kendini tanıması için bir araç olarak kullanıldığında ve sonrasında değişmesi gereken alanlarla ilgili çalışıldığında altın anahtar niteliğinde.  

Peki, kendini tanımak neden önemli?

Harita bir potansiyel olarak nitelendirilebilir, bu yönüyle “kader”den farklıdır. Çünkü oradaki potansiyeli ortaya çıkarıp çıkaramayacağın aslında sana bağlıdır. Potansiyeli ortaya çıkarmak için de önce potansiyeli anlamamız gerekir. Örneğin, haritanda iletişim, yazın gücü gibi konularda potansiyelin olduğunu gösteren işaretler var. Ancak Güneş’in Dig Bala puanı düşükse yeteneğin olsa da bu alanda harekete geçemeyebilirsin. Hep bir şey bu konuda adım atmanın önüne geçer. Belki de sen bunu, “Demek ki yapmam gereken bu değil” şeklinde yorumlayabilirsin, bunu yaptığında da yeteneğini, yani potansiyelini çöpe atmış olursun. Ancak bu konunun haritandaki durumuyla yüzleştiğinde, “Ah! Demek bu yüzdenmiş!” diyerek adım atmak için farklı yollar bulmaya çalışabilirsin. Örneğin, adım atamadığın alanla ilgili seni destekleyecek bir mentor ya da konunun uzmanı, güvenebileceğin bir dostundan yardım istemenin seni ilerleteceğini görebilirsin.  

Kendini tanıdığında, kendine kuşbakışı bakıp içeriden göremediklerinle yüzleştiğinde hayatta ilerlemek için tercih ettiğin eski alışkanlıkları bırakmak ve tutunman gereken güçlerine odaklanarak ilerlemek bir armağan haline gelir.

Dışarıda olup bitenler ya da hayat şartları, değişim yaratma şansımızın dış etkenlere bağlı olduğu alanlardır. Oysa kendimizi tanıyarak bakış açımızı değiştirmek, alışkanlıklarımızı, düşünme paternlerimizi, kendimize ve dışarı bakışımızı iyileştirmek tamamen bizim kontrolümüzdedir, dolayısıyla bu alanda başarı şansımız çok daha yüksektir. O yüzden değişim yaratmanın ilk adımı içe bakmaktır ve içe bakmanın en iyi araçlarından biri benim deneyimimde astrolojidir.

TRANSİTLER

Vedik astrolojiye göre “zamanın yöneticileri” olarak gezegenler, karma ve kaderin de yöneticileridir. Hangi güçlere karşı hassas olduğumuzu ve zarar görebileceğimizi gösterirler. Astroloji ile ilgili bilgimiz yetersiz olduğunda bu etkiler arasında körmüşçesine hareket ederiz ve bu da zaman zaman önümüzü göremediğimiz için yaralanmamıza yol açar. Bu şekilde fark edemediğimiz olumsuz etkileri hastalık, çatışma ve sıkıntı şeklinde deneyimleriz. Vedik astroloji, iç gözümüz açık olduğunda, ya da yıldızların ve gezegenlerin bilgisiyle hareket edebildiğimizde çoğu olumsuz durumun engellenebileceğini söyler. Astroloji, içsel vizyonun açılmasına yardım eder ve bizler yaşamda daha güvenli şekilde hareket edebiliriz.

Bu tıpkı hiç bilmediğimiz bir yolun haritasını bulup, bu harita üzerindeki güvenli yollardan ilerlemeye benzer. Böylece karanlıkta bilmeden sarp bir kayalığın ya da uçurumun olduğu yoldan gitmek yerine, daha güvenli bir patikayı tercih etme şansımız olur.

Büyük ve olumlu potansiyeller barındıran zamanları da yine gezegenlerin haritamıza yaptığı etkiler aracılığıyla görebilir, gerçekleştirmek istediğimiz hedeflerimiz için ne zaman adım atmamız gerektiğini, hangi fırsatları yakalama potansiyelinde olduğumuzu yine transitler aracılığıyla görebiliriz.

Gezegenler aracılığıyla konuşan kozmik güçlerle ilgili bilinçlendiğimizde, onların kurallarının ötesine geçebiliriz. Bu açıdan bakıldığında astroloji bilincin genişlemesidir. Yıldız ve gezegenler bizim rehber ışıklarımız olarak zihinlerimizde var olurlar. Astrolojik doğum haritalarımız, en küçük zaman birimi olan “an”daki kozmosun bir resmi, bir kopyasıdır. Doğum haritasını bilerek transitleri okuyabilmek, hangi enerjiler etkisinde doğduğumuzu, hayat amacımızı, hayatımızın nasıl gelişeceğini, ilgi alanlarımızı ve zaman içindeki potansiyellerimizi gösterir. 

bottom of page